12 Haziran 2015 Cuma

Muğla'da Bir Dönem Yaşanan Turizm Hareketi

Bundan birkaç yıl önce Marmaris'te Rodoslu bir Yunanlı tarafından açılan Muğla ağırlıklı nostaljik fotoğraf sergisi beni oldukça etkilemiştir. Hele gazeteci-yazar sevgili Nejat Altınsoy'a sergiden hediye edilen bir fotoğrafla ilgili bana yöneltilen sorular karşısında gözümün önüne bir dönemin Muğla'sı gelmiş ve duygulanmıştım. Bu fotoğrafların çekildiği yıllar olan 1960-l970'lu yıllardaki Muğla ile ilgili yaşadıklarımı ve o dönem içindeki anılarımı hep yazmak istemişimdir. O yıllar Muğla'da turizm hareketinin organize bir şekilde başladığı yıllardır.

O dönemde, deniz yoluyla Rodos'tan Marmaris'e gelen turist gruplarından bin.haftanın belli günlerinde Muğla-Milas üzerinden Didim'e oradan da Balat (Milet) ve Efes'e giderdi. Diğer bir grup ise Pazartesi ve Perşembe günleri otobüsle saat 12.00'de Muğla kent merkezine gelir, öğle yemeklerini burada yer aynı gün saat 15.30'a kadar kenti gezer, alışveriş yapar ve tekrar Marmaris'e dönerdi. 1963-1969'lu yıllar arasında Muğla, haftanın iki günü de olsa hareketlenirdi.

Bu turların Muğla organizasyonu, o dönemde önceleri Alper Madanoğlu tarafından yapılırken daha sonra yetki belgesi konusunda çıkan bazı problemlerden dolayı Ömer Terzioğlu’na bırakılmıştır. Son dönemlerde ise bir süre işi Mustafa Girgin üstlendi ise de günümüzde geçmişteki görkemliliğini kaybetmiştir.

O yıllar benim İzmir Özel Türk Kolejinde (orta kısım) okuduğum ve İngilizceyi öğrenmeye başladığım yıllardır. Okullar tatile girdiğinde rahmetli babam Kazım Eren, beni her yaz mutlaka "Boş gezmesin, bir şeyler öğrensin" düşüncesiyle bir işe yerleştirirdi. Terzi çıraklığından, eczanede çalışmaya kadar bir çok işe girdim çıktım. Turistleri tanımam ve onlarla ilgilenmeye başlamam ise birkaç yaz döneminde yanında çalıştığım rahmetli Ayhan Tekinalp aracılığıyla olmuştur.

Babam 1966-1967'li yıllarda aynı düşünce ile beni Ayhan Tekinalp'in yanına yerleştirmişti. Bunu biraz da ben kendim istemiştim. Nedenine gelince; Ayhan Amca, bisiklct-motosiklet ve diğer beyaz eşya ürünlerini satan bir tüccar olmasının yanı sıra her Pazartesi ve Perşembe günleri de dükkanı önüne açtığı stanl ile gelen turistlere hediyelik eşya sunardı. Dükkanı ise bugün. Bankalar caddesi üzerinde bulunan Ziraat Bankasının yanında Berber Kemal Kütlaş'm dükkanına bitişik olan yerdir (Çardak Doıiz-Kamil Koç yazıhanesi karşısı). O dönemde. Ziraat Bankasının bugün bulunduğu yer ise Muğla Şehir Kulübü idi. Kulübün zemin kalında lokanta kısım yer alırdı. Muğla’nın en büyük ve lüks lokantası olan bu tesisi rahmetli Mümin Usta (Mümin Bo/kurt) çalıştırıyordu. Muğla'ya gelen bu turist gruplan yemeklenni burada yerdi. Otobüsler. Pa/artesi ve Perşembe günleri saat 12 30'da lokantanın önüne park eder gruplar indiğinde yoğun olur* ve hareket başlardı. Satış iç*m hazırlanan sumlar lokantanın önünden başlayarak Yeni Eczaneye kadar kaldınm boyunca uzanırdı. Bu standarda luristlcnn ilgisini çekebilecek her türlü hediyelik eşyalar bulunurdu. Berber Kemal kutlay. Ayhan Tekinalp ve Dr. Fevzi Koçcr’ın yanında çalışan Datçalı Durmuş bu işi o dönemde yapanlar arasında idi. Standarda her türlü hediyelik eşyanın yanı sıra sıyah-bcyaz Muğla kartpostalları da vardı. Muğla, talep üzerine renkli kartpostallar ile de bu yıllarda tanıştı. Sınırlı sayıda üretilen hu kartpostallar, perakendeciIcrc Karadeniz Pastanesinin vanında bulunan Kırtasiyeci Hamit Mcnzilcıoglu'ns ait dükkanda (Eski Yücel Kırtasiye) toptan satılırdı. Satışında İlhamı (iazezoğlu ve Sedat Karatahan'ın da yer aldığı bu kartpostallar iki çeşitten ibaretli. Biri. Atatürk Anıtı önü. dığcn ise Hisar Dağı (Masa değil, sonradan uydurulmuşun) eteklerine yaslanmış Muğla idi. Ayhan Tekinalp Anıca, yanında çalışmaya haşladığım andan itibaren. Manı açma işini hana devretti. Zaten benim de istediğim huydu. Bana deposundaki eşyaları bir listesini yaptırıp, fiyatlandırarak devretti. Sanıkça ödersin dedi. Böyleec hem sum sahihi olmuş, hem de turistlerle yüz yüze konuşma fırsatı bulmuş oldum.

Daha sonraki yıllarda bu satış merkezi. Mümin Usta Şehir Kulübü lokanta 15


işletmeciliğim bırakıp. Çınar Lokantasına (Sarraf Pelinin karşısındaki tuhafiyeci dükkanı) geçmesi ile Çınar'ın çevresine kaydı. Bu kez yemek için Çınar Lokantasına gelmeye haşlayan gruplara satış için stantlar burada kurulmaya başladı. Tabiî ki bende Ç'ınar Lokantasının yanında bulunan radyo tamircisi ve o donemin elektronik parça satışı yapan Nevzat fanış'ın. bu hareketle dükkanı loptan, perakende hediyelik eşya satışı ve döviz alıp satan bir konuma geldi. Dükkanda Nevzat Amcadan çok Çatalların Özkan Ağabey dururdu. Ve biz de çoğu kez. onunla muhatap olurduk, (iefen tunst gruplan alışverişin yanı sıra Ulu Camii. Kurşunlu ve Şeyh Camileri ile Yağcılar Ham ve Koca Ham gezerler. Saatli Kule civarı. Bakırcılar Arastası ve Şadırvan önünde doluşarak bilgi alırlar, fotoğraf çekerlerdi. Bireysel veya ikilı-üçlü gruplar halinde yaptıkları bu gezi ve alışverişlerde kendilerine dil bilen Muğlalılar rehberlik ederdi Başta büyük dayımın oğullan Alper- Salih Madaııoğlu olmak üzere Ati Sayan bu rehberlerden ön plana çıkanlar arasındaydılar. Bazen bu gezilere ben ve kuzenim Melek (Lrcân) katılırdık. O dönemde büyük dayımız Halil İbrahim Madanoğlu'nun (Çavuş) Şeyh Mahallesi. İskender çıkmazındaki eski Muğla 1*vı sürekli olarak gelen grupların uğrak yen konumuna gelmişti. Oğulları Alpcr-Salih Madanoğlu ise pratikten İngilizce konuşan sayılı kişilerdi. Muğla'ya gelen hir yabancıyla unlaşubılmc konusunda aranırlardı. Konu ile ilgili olarak rahmetli babamın anlattığı bir olayı hiç unutmam. Burada sîzlerle de paylaşmak istiyorum. Dayımız Halil İbrahim Madanoğlu'nun (Çavuş) 1965 yılı sonrası yıkılan Koca Han ıcmdc demirci dükkanı vardı. O yıllarda gelen luristlcrdcn iki kişi acil olarak tuvalet aramaktadır. Rastlantı sonucu Koca Han'a girerler ve kendi dilleri ile dayımız Çavuş Modanoğlu'na tuvalet sorarlar. Çavuş Dayı tabii kı dillerinden anlamaz, Türkçeolarak "Siz gelin dükkanda oturun, ben st/lerc bir şeyler ikram edeyim Benim oğlanlar var. bekleyin evden çağırtayım Ne istediğinizi onlara anlatırsınız" der.



I963-I969'lu yıllarda Muğla'mıza canlılık gelirmiş olan bu hareket, daha sonraki yıllarda ilgisizlikten yada turizm anlayışının değişmesinden mi bilemem ama yok olup gitti. Bu da Muğla'da yaşanan bir çok olay gibi nostaljik yerini alımşoldu

Mehmet Ali EREN 
Araştırmacı-Yazar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder